»WebMaster : Mertcan Arslantaş.31/08/2010
Bu Web Sitesi Sosyal Bilgiler Dersi Adına Yapılmıştır.

burasiosmanli

Tımar Sistemi

TIMAR SİSTEMİ

Tımar Osmanlı İmparatorluğu'nda kamu arazisi (mirî) dahilinde, yönetimi sipahiye bırakılmış olan verimli topraklara verilen addır. Tımar sistemi 1839'da Tanzimat Fermanı'yla kaldırılmıştır.

Köylülerin Konumu ; Tımar topraklarında yaşayan köylüler ilke olarak bulundukları toprak parçasından ayrılamazlardı. Tımardan ayrılmak isteyen bir köylünün sipahiye tazminat (çift bozan akçesi) ödemesi gerekirdi. Eğer köylü tımarı yasadışı biçimde terk edecek olursa, kaçmasından itibaren bazı kanunname düzenlemelerine göre on bazılarına göre on beş seneye kadar sipahi tarafından cebren toprağına geri döndürülebilirdi.

 

Tımar türleri ; Sıradan bir tımarın yıllık tarımsal geliri 20.000 akçeden azdı.Bu tür tımarları "tasarruf" eden sipahiler harp durumunda Osmanlı kuvvetlerine bir atlı asker ile birlikte katılırlardı.

Has: Geliri 100.000 akçeden fazla olan dirliklerdir. Padişaha, hanedan üyelerine, veziriazama, beylerbeyine, sancak beyleri ve üst düzey devlet görevlilerine verilirdi. Zeamet: Gelirleri 100.000 ile 20.000 arasında olan dirliklerdir.Eyalet merkezlerinde oturan üst düzey yöneticilere (hazine ve tımar defterdarlarına, sancaklardaki alay beylerine, kale dizdarlarına, divan kâtiplerine vs.) verilirdi. Tımar: Senelik geliri 20.000 ile 3.000 akçe arasında olan birliklerdir. Osmanlı devlet'ine hizmeti olan bir bölüm asker ve memurlara verilir.sipahi askerleri tımar beyine bağlı beyler aynı zamanda tahrir görevide yaptıklarından yazıcı denirdi

 

Osmanlı'da tımar sisteminin uygulandığı bölgeler ; marların en yoğun olduğu coğrafya, Osmanlı İmparatorluğu'nun çekirdek eyâletlerini teşkil eden Tuna nehri güneyi Rumeli bölgesi,Bosna, Tesalya, Mora, Trakya, Batı ve Orta Anadolu bölgeleri olmuştur. Doğu ve Güneydoğu Anadolu sahalarında, Halep ve Şameyaletlerinde tımarlar daha seyrek olup, Irak, Arabistan, Mısır, ve Garp Ocaklarında ise çok istisnaîdir.

 

Tımar sisteminin faydaları ; 
Tımarlar, 15. ve 16. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu'nun tarımsal üretim düzeniyle süvariye dayalı sipahi askerî gücünü ve merkezî otoritenin taşradaki egemenliğini sentezlemeyi başarmış bir askerî-idarî-iktisadî birimdi. Tımarda üreticilik yapan reâyâ ve yöneticilik yapan sipahi, savaş zamanında kısa sürede bir atlı askere ve alt rütbeli bir subaya dönüşmekteydiler. Söz konusu birim, atlı süvarilerin Osmanlı ordusu açısından önemi devam ettiği nispette canlılığını sürdürmüştür. Tımar, ateşli silahların ve para ekonomisinin çok sınırlı olduğu çağlarda etkin bir idarî üniteydi. Tımar birlikleri ateşli silah kullanmazlar; ok, yay ve mızrakla savaşırlardı. Devlet tarım arazilerinden vergi toplamak zorunda kalmamış, vergi doğrudan asker yetiştirilmesi için kullanılmıştır. Devlet, üretimi kontrol altına almış ve üretimde devamlılığı sağlamıştır. 

 

Tımarların önemini yitirmesi ;
Avrupa'da ateşli silahların 16.yüzyıl boyunca yaygınlaşması Avusturya cephesinde atlı süvarilerin ve sipahilerin savaş gücünü azaltmıştı. Bu durum ateşli silahlarla eskiden beri donanmış olan 
Yeniçerilerin önemini arttırdı. Yeniçeriler maaşlarını doğrudan doğruya hazineden nakit para (ulûfe) biçiminde almaktaydılar. Yeniçerileri birlikleri sayısının büyümesi Osmanlı maliyesinde nakit para ihtiyacını artırdı. Nakit gereksinimini hızlı bir biçimde karşılamanın başlıca yolu vergilerin iltizam yöntemiyle toplanmasıydı. Sözü geçen yöntemin 16. yüzyıl sonlarında başat hale gelmesiyle tımarların gerek askerî, gerekse ekonomik anlamda belirleyici bir önemleri kalmamıştır. Tımarlar bundan sonra varlıklarını bir kalıntı kurum olarak 19. yüzyılın başlarına değin sürdürecektir.Tımar sistemi Tanzimat Fermanıyla 1839 yılında kaldırılmıştır.  

 

 

 

 

 

 

 



Copyright © 2012 burasiosmanli.tr.gg|Tüm Hakları Saklıdır...| Ankara |Mertcan Arslantaş| İletişim ||Yorumlar
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol